-Her gün mutlaka bir bardak acı kahve içmeden uyanamam.

-Her gün mutlaka bir tane yumurta yerim, sağlığım önemli.

-Her sabah 30 dk yürümeden güne başlamıyorum.

– Çaysız bir günüm geçmez, çay benim ilacım.

-Sosyal medya olmadan asla.

Bla bla bla… Bu ve buna benzer her gün kendisine alışkanlık edinmiş, bir sürü rutin yapmadan yaşayamaz hâle gelecek huylar ediniyoruz. Yani her gün uyumak veya yemek yemek dışında başka alışkanlıklarımızı “olmadan asla” durumuna  getiriyoruz ve buna göre yaşıyoruz. Bazen alışkanlıklarımızın yerine başka yöntem şekli ile faklı bir şey koyuyoruz lakin iş namaza gelince BAHANELERİN ardı arkası kesilmiyor. Şeytan ceplerinize doldurmuş bahaneleri, siz de ezberlemişçesine herkes de aynı soruları sorarmışçasına bam bam bahaneleri sıralıyorsunuz.

Şu bir gerçek ki fıtratın kılmaya fazlasıyla müsait. Hasta, yaşlı, felçli, yatalak vb. hangi derdin varsa hepsine uygun namaz durumu ilmi bilgiler mevcuttur İslam dinimizde. (Elhamdülillah. 😉)

Fıtrata uygun dedim, neden? Çünkü “Allah hiç kimseye gücünün üstünde bir teklif yapmaz / bir görev yüklemez.” (1) Kitabımız çok güzel cevabını veriyor.

Sonra bir de diyor ki: “Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez.” (2)

Rabbimiz bizi en iyi tanıyan bilen değil mi, Rabbimiz en merhametli, şefkatli olan değil mi? Bizim yapamayacağımız bir şeyi bize emir olarak gösterir mi hiç?  👀

Allah kime neyi emretmişse o emir, kulun kaldırabileceği kadardır. (SubhanAllah)

Hâlâ ben kılamıyorumlardan mısınız? Hâlâ bahanelerinizin arkasından çıkamayacak güce sahip değil misiniz? O zaman bir de Efendimiz (sallahu aleyhi ve sellem)’e kulak verin: 😍

Abdullah( b. Mes’ud) tarafından nakledildiğine göre Resulullah (sallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde kulun ilk önce hesaba çekileceği şey, namazdır.” (3)

İmandan sonraki en büyük mesele namaz. İman edip “Allah kim?”, “Peygamber kim?”, “Nereden geldin?”, “Nereye gideceksin?” gibi sorularının cevaplarını alıp iman ettikten sonra bir Müslüman şahsiyet olarak ilk yapman gereken ibadet görevin NAMAZ.

Müslüman olmak ile şereflendirilmiş bir insanoğlu-kızısın. Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş bir Peygamber’in (s.a.v) ümmeti oluyorsun. Bunu hangi makam, mevki, para, şan, şöhret ile değiştirmek ister ki insan? (Ahirete imanı sağlam ise değişim aklının ucundan bile geçmez.)

Nureddin Yıldız Hoca namazın dindeki yeri için şöyle bir cümle kuruyor: “İmanla küfür, müminle kafir arasındaki en kestirme yol, takvanın en belirgin işareti namazdır.”

Her şeyin ilacı “zaman” değildir, kelimenin tersten manası doğru olandır yani yaşamımızın ilacı “NAMAZ”da.

Namaz, günün beş ayrı vaktinde yerine getirilmesi dolayısıyla insanın zamanı kollamasını sağlayarak hayatını belli bir programa sokmasıdır. Nitekim “Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür.” (4)

Beden, zihin ve kalbin iştirakiyle eda edilen kısacası insanı her yönüyle kuşatan bir ibadettir namaz. Aynı zamanda Müslümanlar’ın dünyevî meşguliyetlerine kısa bir mola vererek Allah’a yönelme, psikolojik olarak rahatlama çabasıdır.

Namaz insanın sadece dünyasını değil aynı zamanda ahiretini de kurtarmasının en önemli vesilelerindendir. Mesela Efendimiz (sallahu aleyhi ve sellem) bir hadisinde buyuruyor ki: “Rükuları, secdeleri, abdestleri ve vakitlerine riayet ederek beş vakit namazı kılmaya devam eden ve bu beş vakit namazın Allah katından gelen bir emr-i hak olduğunu kabul eden kimse cennete girer.” (5)

Son olarak sosyal medya üzerinde gördüğüm; namazın anlamı manasında son derece etkili, kılarken hissederek, yaşayarak namaz kılmamızı bir nebze de olsa yardımcı olabileceğini düşündüğüm şu sözlerle yazıma son veriyorum:

*Namaza başlarken getirilen tekbir, imtihan dünyasına giriştir.

*Kıyamda duruşumuz gençliğimizdir.

*Rükuya varışımız ihtiyarlığımızdır.

*Secdeye gidişimiz vefatımızdır.

*İki secde arası kabir tahtasına başımızı vuruşumuzdur.

*En sonunda ayağa kalkmamız haşrolunmamızdır.  

DUA: Senin affedeceğin çok kulun var ama bizi affedecek Sen’den (c.c.) başka kimsemiz yok. Bizleri affet Allah’ım…

 

KAYNAKÇA :

(1) Bakara Suresi – 286. ayet

(2) Bakara suresi – 185. ayet

(3) N3996 Nesai , muharebe , 2

(4) Hud Suresi – 114. ayet

(5) HM18535 İbn Hanbel , IV, 266