Bugün birbirine 2 zıt konuyu ele alacağız bunlardan birisi iman digeri ise küfür.

Bir insan iman etmezse gerçekten bu hayatta mutlu olarak yaşayabilir mi ?

Bütün lezzetler imanda oldugu gibi, bütün elemlerde dalâlettedir. (1)
Bir şahıs Kudret-i Ezeliye tarafından adem zulümatından şu korkunç dünya sahrasına atılırken gözünü açar, bakar ki bir lütuf beklediği zaman birdenbire düşmanlar gibi hastalıklar elemler belalar hücum etmeye başlarlar. Bir medet, bir yardım için müsterhimâne tabiata ve anasıra baktığı vakit kasaveti kalple merhametsizlikle karşılaşır
Bakar ki hayati hâcetleri bağırıp çağırmaya başlar bütün bütün tevahhuş ederek hemen kulaklarını tıkar vicdanını iltica eder bakar ki vicdanı binler emeller ve emanîler le dolu, gürültülerinden cinnet geçirecek bir hale gelir

Evet küfür bize dünyaya bu gözlükle bakmaya zorluyor.
Şimdi hayata bu açıdan bakanlara biraz örnekler verelim

Mesela İsveç, İsviçre ve Norveç gelir düzeyi ve yaşam koşullarının en yüksek olduğu ülkelerden birkaçı, ne gariptir ki intihar olaylarının en çok olduğu ülkelerden… (2)

Şimdi aklımıza bir soru geliyor. Bu kadar yaşam standartları yüksekken neden bu vakalar meydana geliyor ?

İntihar girişiminde bulunanların çoğu bütün geçici zevkleri tatmış ve hayatın onun için artık bir anlamının olmadığını düşünen ve dünyanın başlangıcından bu zamana kadar bütün felsefecilerin ve filozofların cevap aradığı “Nereden geldim ?”,”Neciyim?” ve “Nereye gidiyorum?” sorularına cevap bulamamalarıdır.

Şimdi iman gözlüğünü takalım;
Evet insanın kalbine iman nuru girse hücum eden belaları musibetleri gördüğü zaman Cenab-ı Hakk’a istinad eder müsterih olur .

Yine o insan ebede kadar uzanıp giden emellerini, istidatlarını düşündüğü zaman saadet-i ebediyeyi tasavvur eder o saadet-i ebediyenin mâü’l hayatından bir yudum su içer kalbindeki emellerini teskin eder.

Yine o insan semadaki ecrama bakar hareketlerinden dehşet değil ünsiyet peyda eder ve onların hareketlerini ibret ve hayretle tefekkür eder.

Hülasa

O şahıs evvelki vaziyetinde, vicdanındaki o dehşetli ve vahşetli âlamı şedideden kurtulmak için teselliler ile hissini iptal edip, sarhoşlukla o halleri unutmak ister.

İkinci haletinde ise ruhunda yüksek lezzetleri ve saadetleri hisseden kalbini ikaz, vicdanını tahrik edip ruhunu ihsas ettikçe o saadetler ziyadeleşir ve ona manevi cennetlerin kapısı açılır.


(1) Risale-i Nur Külliyatı | İşaratü’l-İ’caz | Fatiha Sûresi
(2) https://tr.wikipedia.org/wiki/İntihar_oranına_göre_ülkelerin_listesi