Sözler Köşkü Ateist Team ekibi olarak, çok uzun bir süredir lise çıkışlarında ve sokaklarda kart dağıtımı yapıyoruz. İsmimizi ateist team koymamızdaki nedenlerden bir tanesi, ateistler ile çok karşılaşmamız. Yoksa ateist olduğumuzdan değil 🙂

Amacımız ise, Namı Celili Muhammed’i güneÅŸin doÄŸup battığı her yere ulaÅŸtırmak. Birçok lise ve sokaklarda kart dağıtımları yaptık ve sürekli dağıtmaya devam ediyoruz. Hatta bazı liselere 7-8 defa gittiÄŸimiz bile oldu. Okul çıkışlarında genç kardeÅŸlerimize;Kur’an-ı Kerim ve onun manevi tefsiri olan Risale-i Nur’lardan aldığımız hakikatleri anlatmaya çalışıyoruz. Yeri geliyor günde 11, 15, 17 kardeÅŸimiz, anlattığımız hakikatlerden sonra ÅŸehadet getiriyor. Hatta son 1 yıl içerisinde yaklaşık 700’e yakın kardeÅŸimiz Ä°man etti.

Geçen sene yapılan İzmir’deki kitap Fuarı’nda da binlerce kart ve kitapçıklar dağıtıldı. 9 gün süren kitap fuarı’nda yaklaşık 60’a yakın kardeşimiz iman etti. Binlerce kişiye İslamın kötü yönü değil, güzellikleri anlatıldı. Gözümüz önünde değişen hayatları görünce çok mutlu oluyorduk ve olmaya devam ediyoruz. Ama bir yandan da çok üzülüyoruz. Türkiye gibi Müslüman bir ülkenin içinde, bu kadar inançsız insanların karşımıza çıkması düşündürücü bir durum?

Düşünsenize: (Haşa!) Ben Allah’a inanmıyorum, peygamber yok veya yalancı, Kuran’ı Hz Muhammed(sav) yazdı gibi düşüncelere sahipler. Allah korusun o vaziyette ölseler ebedi cehennemlik olacaklar. Elhamdülillah Cenab-ı Allah inanmak isteyenlerin kalplerine hidayeti veriyor, biz de çok mutlu oluyoruz. Ne buyuruyor Allah Rasulü (sav): 1 kişinin imanına vesile olmak, güneşin üzerine doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır.

Bir keresinde ise bir lise çıkışında kart dağıtırken, 3-4 gence de kart vermiÅŸtik. Ateist arkadaşımız var dediler. O dedikleri arkadaÅŸları da, yaklaşık 15 metre uzağımızda idi. Tam yanına gidiyorduk ki, trafikte karşıdan karşıya geçerken göremedik sonra onu, kayıp ettik gözümüzün önünden… Biz de kart dağıtmaya devam ettik. Daha sonra arkadaÅŸları onu buldular ve bizi onun yanına götürdüler. Yaklaşık 15 dakika konuÅŸtuk, anlattık elhamdülillah.

Otobüs durağının yanında konuÅŸuyorduk. Biz konuÅŸurken hep otobüse binmeye, kaçmaya çalıştı. Elhamdülillah yanımızda tutmayı baÅŸardık, binmedi geçen onca otobüse… En sonda ne kadar ısrar etsek de tutamadık, koÅŸturdu otobüse… Ama tam otobüse binmeye çalışırken, otobüsün kapısı kapandı ve binemedi. Cenab-ı Allah gitmesini istemedi resmen!Daha sonra tekrar yanımıza geldi, konuÅŸtuk. Elhamdülillah ÅŸehadet getirdi.

Bir ara da yine Ä°zmir Kitap Fuarı’nda Hristiyan bir kardeÅŸimiz ile konuÅŸulduktan sonra haç kolyesini çıkarıp attı ve iman etti, Ä°slamı seçti. Bunun gibi daha birçok hayatlar deÄŸiÅŸti. Hepsini anlatmaya vakit yetmez.

Biliyorum, bu kadar kişinin iman ettiğini duyunca çok şaşırıyorsunuz, belki inanmıyorsunuz. Siz de haklısınız ama. Nasıl şaşırmayacaksınız ki? Biz bile bu kadar olay gözümüz önünde gerçekleşmesine rağmen zor inanıyoruz!
Elimizde Kur’an-ı Kerim ve onun manevi tefsiri olan Risale-i nur gibi ilaçlar var. Dışarıdaki hasta insanlara bu manevi ilaçlardan vermemiz lazım ve bu ilaçların faydalarını anlatmamız lazım. Düşünsenize;elimizde kanser ilacı var. Karşımızda da kanser hastaları var. Ä°laç elimizde olmasına raÄŸmen, o ilaçları insanlara uzatmaz isek, ne kadar büyük bir insanlık ayıbı etmiÅŸ olduÄŸumuz anlaşılır.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri buyuruyor:
“Bana, ‘Sen ÅŸuna buna niçin sataÅŸtın?’ diyorlar. Farkında deÄŸilim. Karşımda müthiÅŸ bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor, imanım tutuÅŸmuÅŸ yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koÅŸuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiÅŸ de ayağım ona çarpmış; ne ehemmiyeti var? O müthiÅŸ yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler!”
Ve bizler ahir zaman itfayecileriyiz. . .

Bir itfaye ekibi yanan bir yangına bırakın gitmemeyi, geç kalsa bile hakka girmiş olur. Bizler de yanan o imanlara bırakın gitmemeyi, geç dahi kalsak vebâle girmiş oluruz.
Düşünsenize Allah’ın huzurundayız. . . Onlar diyor ki; Allah’ım bunlar biliyordu, sen bunlara nasip ettin ama onlar bana anlatmadı Allah’ım!

Ne cevap vereceÄŸiz Rabbimize ?
Rabbimiz bizlere bu kadar nimet vermiÅŸ. Nimet deyince sadece yemek, içmek olarak algılamamak lazım. Ä°man da bir nimettir. Hatta iman kâinattaki en büyük nimettir. Ne kadar şükretsek az ki Allah(c. c) bize Müslümanlık nimetini vermiÅŸ. Ve bizim bu nimeti insanlara anlatmamız, Allah’ın dini ile dertlenmemiz lazım.
Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Kim Allah’ın dinini dert edinirse Allah C. C. onun ÅŸahsi dertlerini satın alır. Kim de Allah’ın dinini dert edinmezse onu dertleriyle baÅŸ baÅŸa bırakır.” 

Allah’ım: Dînini dert edinenlerden eyle bizleri…