1.Bölüm için tıklayınız
2. Bölüm: Akıl Almaz İnkarlar ve Sebepleri (7-10);

7- Pek çok teşbih ve temsiller hakikat zannedilmiş. Buna en güzel örnek “Sevr” ve “Hut” hadisidir, “Dünya balık ve öküzün üzerindedir.” Bu hadis ilmin elinden cehaletin eline geçince hakikat zannedilmiş halbuki muazzam bir tefsiri var, hatta bilimsel mucizelere bakan yönü var ,detaylı bilgi için linke tıklayınız: (http://blog.sozlerkosku.com/balik-ve-okuz-dunyayi-tasiyabilir-mi/). Hem başka bir hadis-i Şerif “Bir zaman derin bir ses işitiliyor ve Peygamberimiz( s.a.v)”Bu gürültü, yetmiş senedir yuvarlanıp ta ancak bu dakika Cehennem’in dibine düşen bir taşın gürültüsüdür.” İşte bu gibi hadisi duyup anlam veremeyen inkâra kadar gidenler olmuş.. Bu olay üzerine biri gelir ve der ki; “Meşhur münafık, 20 dk. evvel öldü.” Yani yetmiş yaşına giren o münafık Cehennem’in bir taşı gibi ebedi orda kalmaya başladı.

8- Bu imtihan meydanı olan dünyada bir hikmete binaen çok önemli durumlar hep saklanmış. Mesela Ramazan içinde Kadir gecesi gizlidir her vakit kadir gecesi gibi bilip ona çalışmak için teşvik söz konusudur.Aynı şekilde insanın eceli de gizlidir her an ölümü hatırlayıp gaflete dalmasın diye. Aynen bunun gibi kıyamet de Dünyanın ecelidir ve o da gizlidir, apaçık değildir. Her vakit kıyamet çok yakındır denilip gaflet bir nevi izale edilmiş. Hadis-i kudsi diyor ki; “Kıyameti bekleyiniz, intizar ediniz.” Evet bu hadisin hakikatini bilemeyen bir kısım demişler ki; “Her an kıyamet kopabilir deniliyor ama aradan bin dört yüz sene geçti bak hala kopmadı, demek ki bu hadis de uydurmadır?” Deyip inkara kadar gitmişler. Halbuki kıyametin yakın olmasından kasıt şudur; Biz insan ömrü gibi düşünüp bin seneyi gözümüzde çok büyütüyoruz halbuki Dünyanın milyon yıllık ömrüne göre düşündüğümüzde bin senenin ne kadar kısa bir zaman olduğunu anlayacağız. Dünyanın ömrüne nisbeten bin veya iki bin sene, bir seneye nisbetle bir iki dakika gibidir. Kıyamet yalnız insanlığın eceli olmadığından, insan ömrüne nisbeten düşünüp “Bin sene sonrası için yakındır denilmiş? Saçmadır” diyemeyiz. Bu gibi kıyametten bahseden hadislerde gizlenmiştir ki gafletten izale olalım.

9- Bazı hadisler de ibadetlerin faziletleri münasip bir tesir vermek için belagatlı söylenilmiş bazı dikkatsizlerde onları abartılı zannedip inkar etmişler. Mesela hadis diyor ki; “Fatihanın Kur’an kadar sevabı vardır.” Aklına güvenen bir kısım demişler ki; “Kur’an’ın içinde Fatiha ve öteki faziletli olanlarda vardır. Kur’an da Fatiha var ve Kur’an sevabının içinde tekrar Fatiha sevabı var ve onun içinde de tekrar Fatiha sevabı var…? Eğer Fatihanın Kur’an kadar sevabı olsa bu hal durmadan tekrara sebep olacak bu sebeple bu hadis çok manasız olur.” deyip inkâr etmişler halbuki anlayamadıklarından (2). madde de dediğimiz gibi inkar etmeyip ilişmemeleri gerektir. Evet hadisin aslı ise şöyledir; her bir Kur’an harfi 1 sevaptır ve Kur’an 300 bin 620 harften oluşur yani bir Fatiha okuduğunda 300 bin 620 sevap alırsın bütün Kur’an ı okuma sevabı değil. Bunun gibi bir hadis de ise, 3 ihlas okunması bir Kur’an sevabı diyor, ihlas suresinde besmeleyle 69 harf var 3 ihlas olunca 207 harf oluyor demek ki ihlas suresinin 207 harfi 300 bin 620 sevaptır bu da orantı hesabıyla her bir ihlas harfi bin beş yüz küsür sevabı teşkil eder.

10- Bazen toplumu düzene sokmak için dürüst, saygılı, çalışkan, dinamik, yorulmaz yani harika fertler hayal edilir ve insanlar onun gibi olmaya çalışır. İnsan ömründe belki bir kaç defa yaptığı harika davranışlarla o fert olur ama daimi yada ömür müddetiyle bütüncül olarak o fert olamaz. Mesela hadis-i şerifte diyor ki; “Kim iki rekat namazı (filan) vakitte kılsa, bir hac kadardır.” (İhya, c1, s. 336) İşte 2 rekat namazı ‘bazı vakitte’ bir hacca mukabil geldiği hakikattır. Bu hadisi duyan inkarcı zihniyet aklına güvenip diyor ki; “Hac sevabı her sabah kılacağın iki rekat namaz kadar az bir sevap mı? Hac ve umre çok daha fazla hayırlara vesiledir bu hadis de manasız ve uydurmadır!” HAŞA! Gelin meselenin aslına bakalım, Hadis de bahsedilen; bu namazın sevabı bir hac sevabına ulaşabilir, şartları ve koşulları var, yani her kıldığın 2 rekatta o sevabı yakalayabilirsin daimi yada kıldıklarının toplamı değildir. Mesela “Gıybet, katil gibidir.” Demek gıybette öyle bir “fert” bulunur ki, katil gibi bir katliamdan daha muzırdır. Mesela “Bir güzel söz, bir köleyi azad etmek gibi azim bir sadaka yerine geçer.” şimdi teşvik için bir mükemmel fert vardır yani her güzel söz de o sevap bulunabilir. Maalesef bunun gibi bir çok hadisi akıllarına güvenip inkar edip ” böyle bir sevap olamaz!” demişler.

Elhasıl Kelam; Ey insafsız ve dikkatsiz ve imanı zayıf felsefeci adam! Şu On noktayı göz önüne al. Sonra sen inkarını düşündüğün ehadîs-i şerifeye ve dolayısıyla Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’a halel verecek itiraz parmağını uzatma! Çünkü ele aldığımız On nokta ve on dairesi, seni inkârdan vazgeçirir. “Hakikî bir kusur varsa bize aittir” dedirtir. Şimdi insafın varsa bu “On Usûl”ü kemal-i dikkatle düşündükten sonra, o aklın akıldan uzak gördüğü bir hadîsin inkârına kalkışma! “Ya bir tefsiri, ya bir tevili, ya bir tabiri vardır” de, ilişme.


3. Bölüm; Hadis İnkarlarının Altında Yatan Dehşetli Gizli Planlar