Kurban bayramına yaklaşınca, katliam haberleri artmaya başladı bu sene de… Farklı kültürden ve düşünce yapısından insanları kabullenerek, onları da farklı halleriyle kabul etmek için kendimi zorlasam da, İslamiyet aleyhtarı olunan konuları propaganda haline çevirenlere karşı susamıyorum. Sözüm, bunu İslamiyet aleyhtarlığı için kullanıp “kurban bayramının İslamiyet’i reddetmek için yeterli” olduğunu savunanlara. Yoksa “ben et yemiyorum” diyen kardeşim üstüne alınmasın. Ben de egeliyim, otu et gibi seven, enginar ile köfte arasında tercih yapılacaksa zorlanan birisiyim 🙂
Konuyla alakası yok ama benim zeytinyağlıları sevdiğimi bilen bir arkadaşım doğu kültüründeki etin yerini şöyle ifade etmişti “biz doğuda otu hayvanlara veriyoruz” 🙂 Tabi bana hakaret değil, amacı latifeydi. O halde, “doğuda vegan olunmaz” desek hata etmiş olmayız.
Gelelim konuya… Ellerinde büyük pankartları, önlerine de sevimli bir koyunu alan bir grup genç, kurban bayramı aleyhinde bir yürüyüş yaptılar. Önlerindeki yazılar ve söylemleri ise şu şekilde:
-Bayrama Evet, Kurban’a Hayır
-Bir canlıyı öldürmek ibadet değildir, olamaz, olmamalıdır. Her Kurban Bayramı katliamdır, vahşettir.
-Kurbansız bir bayram kahvaltısı mümkün.
-Hayvanlara zulmetmeyin. Hayvanları öldürmekten vazgeçin
-Ces-et yeme canımı ye.
İnsanların saldırıya geçmeden eleştirel olarak ifade etmeleri neyse de, İslam’a saldırı boyutuna gelmiş ağır ifadeler haddini aşmış görünüyor.
Sormak istediğim sorular var?
Dünya büyük bir yangın içinde ve Filistin başta olmak üzere alem-i İslamdan milyonlarca insan eti vahşice ve kanlı bir şekilde tüketiliyor. Hayvanları korumak için bu dik duruş ve yürüyüşünü insanlar, çocuklar hatta bebekler için de yapıyor musunuz?
Eğer Müslüman olmayanlarınız var ise, alem-i insaniyet de büyük bir yangın içinde, insanlar fakirlik, evsizlik, geçimsizlik, sonsuz hayata çare bulamamak gibi türlü türlü illetlere müptela olup can çekişiyor. İnsanları hayvanlar kadar düşünmüyor musunuz?
Görünüşte kötü olup hakikatte güzel şeyler vardır. Bir hayvanın yatırılıp kurban edilmesi zahiren ürkütücü olabilir. Ancak bir ineğin yaratılış amacının yerine getirilmesi neden kötü olsun. Allah onu etinden, sütünden, peynirinden, yoğurdundan faydalanalım diye yaratıp hayvanları insanlara hizmetkâr etmiş. Kesilerek de insanlığa hizmet ediyor. Mahlûkatın hizmet ettiği insan da bu merkeziyette kalmasını anlayarak imtihan içinde olduğunu fark ediyor. “Her şey bana hizmet ediyor. Neden ben? Acaba benden bir şey mi talep ediliyor. Neden merkezde ben varım” diye düşünüyor.
Kurbanda “hayvanlar öldürülmesin” dediğimizde o hayvan hiç ölmeyip dünyada sonsuzluğun sırrını mı keşfediyor? Eninde sonunda o da bu hayata veda edecek. Biraz erken veya daha geç…
Kurban bayramı dışında et kesilirken bu denli bir tepki vermiyorsunuz da neden dini bayramda katliamdan bahsediyorsunuz. Yılbaşında kesilen hindiler, Hristiyan kültüründe olduğu için mi bu denli sizleri ayağa kaldırmıyor? Acaba bu fikrin amacı İslam’a karşı olmak olmasın? Bu bir oyun olmasın? Sene içinde daha çok hayvan kesiliyor. Kurbanda toplu et kesilip çöpe atılmıyor. Toplu kesilip stoklanıyor ve birkaç ay çok hayvan kesilmiyor. Yani neredeyse aynı hesaba geliyor. Etleri bol olan insanlar başkalarına dağıtma ihtiyacı hissediyor. Sosyal olarak bağlarımız güçleniyor. Merhametsizlik değil bu, merhamet yardımlaşma duygusunu arttırıcı bir etkinlik. Herkes kilosu 35 liralık ete para veremediği için aylar boyunca Allah’ın bu leziz nimetini yiyememenin ve çocuklarına yedirememenin üzüntüsünü yaşayabiliyor. Kurban geldiği zaman ise bu insanlar bayram yapıyor. Şimdi lütfen söyle, sen misin merhametli, yoksa biz mi?
Son sorum: Allah bunu emretmiş, sen neyin derdindesin be kardeşim? Hele bir şu soğanı doğra da kuyruk yağlı ciğer kavurma yapak 🙂
Bayramınız mübarek olsun…
Yorumlar (0)