Başlığı görünce tıkladınız ve merakla okumaya başladınız. Yazının sonuna kadar okumanızı istirham ediyorum, derler ya dinlemeyi bilen bir aptaldan bile bir şeyler öğrenebilir. Belki size faydası dokunur kırık dökük kelimelerin…
Kafanızda yığınla bilgi ve bunları doğru kullanma kaygısı, gelecek endişesi, başarılı olma beklentisinin oluşturduğu gerilim ve yaklaşan günlerin stresi mi var? Bir yandan bu zorlu sürecin akıbeti sizi sıkıyor ve kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz? Çözümsüz ve baskı altında mı hissediyorsunuz?
Korkmayın ve endişeye kapılmayın! Zira insanın her sorununa reçete sunan bir kılavuzun çözüm önerisi var! Meşhur aktör Arda Kural’ın da dediği gibi Kur’an insanın kullanma kılavuzudur. Nasıl ki bir saati en iyi mühendisi yani onu yapan bilir. İnsanı da Rabbi en güzel şekilde tanır ve bilir. Kur’an bize birkaç ders veriyor.
Öncelikle “Başarı nedir?” sorusunun cevabını bulmalısınız ki bir hedefiniz olsun. Başarının ne olduğunu bilmeden koyulan hedefler, hayatı ıskalama sebebidir. Asrın büyük mütefekkiri Bediüzzaman’ın yardımıyla açıklık getirelim: İnanan bir insan için geçmiş günler geçmiş gitmiş; gelecek günler ise madem gelmemişler, dövülmeden ağlanılmaz.
Hem kat’i senedin yok ki bir aya hatta yarına ömrün yetecek… Dolayısıyla senin vazifen bulunduğun gün ve bulunduğun anda en doğru şeyi yapmaktır. Bulunduğu günde yapması gerekenleri yapan bir insan başarılıdır.
Tevekkül ve sabrımızı doğru kullanmamız Kur’an’ın reçetesidir. Tevekkül eden strese düşmez. Yani elinden geleni yapıp elinden gelmeyeni Allah’a havale edip kendi vazifesini yapar, Allah’ın vazifesine karışmaz. Yalnızca dua ile en hayırlısını ister. Farz et ki hayal edemeyeceğin bir puan aldın ve süper bir yeri kazandın, fakat gittiğin yerde hayat sana dar oldu… Hayatın altüst ve perişan her şey aleyhinde oldu. Buna başarı denilir mi? Böyle bir netice temenni edilir mi? Hayırlı olanı istemeli ve ona gayret etmeli. Tek vazifen gayrettir.
Sabır ise senin bu yoldaki azığındır. Sabrını geçmiş ve geleceğe dağıtırsan, yani geçmiş sıkıntılarını düşünüp; gelecekten ne geleceğini bilmediğin bir gaybdan kaygılanırsan hareket edemezsin. Geçmiş, olmuş bitmiş; gelecek ise henüz gelmemiş. Gelecekten kaygılanmak Allah’a güvenmemektir ki misali şuna benzer: Yarın öbür gün ne yiyip ne içeceğim diye düşünen bir adam bugünden sürekli yemeye ve su içmeye başlasa ne kadar garip olur? Dolayısıyla sabrını ve tevekkülünü bugününde kullan ki başarılı olasın.
Rabbine GÜVEN ve emniyet et! Hem UNUTMA bu dünyaya LYS için gelmedin, en yüksek puanlı yeri kazanmak için gelmedin; hem bu dünya göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Mühim olan, ahiretini kaybetmemendir; zira asıl BAŞARISIZLIK odur!
Yorumlar (0)