Risale-i Nur anlaşılmıyor mu? Risale-i Nur’u ilk defa okumaya başlayan kardeşlerimizin en çok dile getirdiği hususlardan biri de Risale-i Nur’da çokça Osmanlıca kelime var, Risale-i Nur’un dili çok ağır, anlamakta güçlük çekiyorum… Bu husus kardeşlerimizi Risale-i Nur okumaktan alıkoyuyor, belki de engelliyor. Hakikaten öyle mi? Risale-i Nur anlaşılamayacak, ağır bir dil mi içeriyor? Bakın Bediüzzaman Hazretleri bu konuda neler diyor: ”Her risalede herkesin hissesi var, fakat herkes her şeyini bilmek lazım değildir.”(1)

Evet görüldüğü üzere, 7 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki adama kadar herkes kapasitesi kadar alıyor, okudukça kapasitesi artıyor. Buna Risale-i Nur’un perdeli olarak açılması diyoruz. Biraz düşündüğümüzde mantıklı olan da budur. Dünyevi bir ilim için, bir kitap hakkında araştırmalar yapıyoruz. Sınava gireceksek kitabı defalarca okuyoruz. Sonsuz bir hayatımızı kurtaracak bir kitabı ise anlayamıyorum deyip bırakıyoruz. Bunun diğer bir sebebi de Risale-i Nur’un hangi şartlar altında yazıldığını bilmemizden kaynaklanıyor.

“Risale-i Nur cezaevlerinde KİBRİT kutularına yazılan bir kitaptır. Risale-i Nur ALLAH demenin yasaklandığı bir dönem de yazılan bir kitaptır. Elbette bu kadar gayretle yazılan bir kitabı anlamak için gayret sarf etmeliyiz.” Peki, Risale-i Nur nasıl okunmalı? Bediüzzaman Hazretleri bu konuda şöyle buyuruyor: “Risale-i Nur sair ilimler ve kitaplar gibi okunmamalı. Çünkü ondaki İmanı tahkiki ilimleri, başka ilimlere ve maariflere benzemez. Akıldan başka çok letaif-i insaniyenin kut ve nurlarıdır.(2)

Şimdi buna bir örnek verelim. Tarih boyunca, İbn-i Sina gibi büyük bilim adamları dahi “Haşir”in (Ahiret, yeniden diriliş)” ispatını aklen yapamamıştır. Bu meselelerin aklen ispatı yok demiştir. Ancak Bediüzzaman Hazretleri Haşr’in ispatını iki kere iki dört eder derecesinde aklen, kalben ve mantıken ispatlamıştır. Şimdi, İbn-i Sina gibi bilim adamlarının ispatlayamadığı meseleyi gazete okur gibi okursak, ne kadar istifade ederiz? Ve kitabın yazarı “Gazete gibi okumayınız.”(3) derken, biz anlamak için çaba sarf etmeden, biraz bakıp anlamadım ya diyerek kapatırsak, Haşir gibi, üniversite profesörlerinin dahi anlayamadığı meseleleri bir çobanın anlayacağı şekil de anlatan kutsi bir kitaba hakaret etmiş olmaz mıyız?

İleride 3 bin 4 bin TL almak için, sular seller gibi ezberlediğin o zor ve birbirinden farklı kitapları anlayan sen, sonsuz hayatını kurtaracak bu kitapları elbette anlarsın. Yeter ki samimiyetle iste!


(1)Risale-i Nur Külliyatı | Barla lahikası | 344
(2)Risale-i Nur Külliyatı | Emirdağ Lahikası |164
(3)Risale-i Nur Külliyatı | Mektubat | 42