Türklerin İslamiyet’e Geçişi Nasıl oldu? İslam’ın son ordularından olan Türkler!.. İslamiyet’le ilk ne zaman ve nasıl tanıştılar? Dedikleri gibi Kılıç zoruyla mı Müslüman oldular yoksa başka sebepler mi vardı? Araplar ile Türkler arasında neler yaşandı? Gelin Türklerin İslam’la tanışmasına beraber bir göz atalım..

Resulullah (sav)’den önce binlerce Peygamber geldiği gibi, Türklere de zamanında Peygamber gelmişti. Ölümden sonra bir yaşam olduğuna ve tek bir ilaha inanıyorlardı. Put oymacılığı yapmayan tek millet olarak kalmışlar, her zaman tek bir ilaha inanmışlardı. Bizanslı tarihçi olan Simocatt. Türklerin İslamiyet öncesi inancı hakkında şunları söyler: “Türkler; gökyüzü ile yeri yaratan tek bir Tanrıdan başka bir şeye tapmazlar. Ona atlar, sığırlar ve koyunlar kurban ederler. “ Görüldüğü gibi Türklerin inancı aslında İslamiyet’le benzerlik gösteriyor. Hatta Türklerin, “gökyüzü çadırımız güneş bayrağımız” şuuru, müslümanlıkta yer alan tüm dünyaya İslamiyet’i yayma gayesi ile örtüşüyor olması bir diğer benzerlikti .

Türkler’le Müslümanlar İlk Ne Zaman Karşılaştı?

Türklerle Arapların ilk karşılaşması Hz. Ömer döneminde olmuştu. O zamanlarda İslam ordusu 642 yılında Nihavend Savaşı ile İran Devleti’ni yıkmış, ardından ilerleyerek Kafkaslara kadar ulaşmışlardı. Yani Batı Göktürklerin sınırına kadar gelmişlerdi. Bu dönemde Türklerle Arapların karşılaşması ufak çaplı sınır çarpışmaları halindeydi. Araplar, Peygamber Efendimizin (sav): “Türkler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın” sözüne riayet ediyordu. Çünkü bu hadis Türklerin İslam’a girmelerine Mani olmamak için söylenmişti. Bunu biliyorlar ve Türklerle savaşmıyorlardı. Böylece Peygamber Efendimizin (sav) vefatından 10-15 sene sonra bazı Türklerin tek tük İslam’la tanışması başlamıştı. Türkler yavaş yavaş Müslüman olmaya başlarken daha sonralarda Emevi devletinin milliyetçi tutumu ve sonradan Müslüman olanlara “ikinci sınıf insan” olarak bakmaları İslam’ı yayma yolunda büyük bir engel oluyordu. Hatta Emevi’ler Türklerle savaşmaya başlamış ve savaşlardaki İslam’a uymayan hareketleri Türklerin İslamiyet’e Geçişini engellemiş ve hatta İslam’dan iyice soğutmuştu… Ve bu yüzden Türkler Emevi’leri kabul etmiyorlardı. Hatta yeni müslüman olan bazı Türkler, Emevilerin bu hareketlerinden dolayı İslam’dan çıkma kararı bile alıyordu. Bu haksızlık ve adaletsizlik karşısında “Müslümanlık böyle mi” sorusu akla geliyor bırakın Türklerin islamiyete geçmesini, Emevi devletinin İslamla örtüşmeyen bu tutumu dini tanımalarına da engel oluyordu. O zamanlar bir nevi Emevi’ler İslam’ın kara lekesi olmuşlardı. Amaçları dini yaymak değil etrafındaki şehirleri talan edip yağmalayarak kendilerini güçlendirmeye çalışan bir devlet anlayışına sahiplerdi. Emeviler o zamanda maalesef tüm insanlara ve müslümanlara zulmetmişlerdi.

Türkler Kılıç Zoruyla mı Müslüman Oldu?

Emevilerin o zamanlarda devletleri yıkılmış olan ve zor dönemlerden geçen Türklere karşı yaptıkları zulümler yüzünden sanki zorla İslamiyeti kabul ettirmişler gibi bir algı oluşturulmuş. Türkler zorla Müslüman olduysa, güç tekrar Türklerin eline geçince neden eski dinlerine geri dönmediler?. İşin aslına bakarsak bu zulümler ister olsun ister olmasın eğer kalben islamiyet doğru kabul edilmese zaten İslamiyete geçilmez. İslâm özü itibarıyla de zorlamaya izin vermez. Türkler kalben ve iradeleriyle uzun bir süreç Sonunda Müslüman olmuşlardı.

Türklerin İslamiyet’e Geçtiği Savaş: Talas Savaşı

Emeviler 750 yılında çıkan büyük bir ayaklanma ve iç savaşla ikiye ayrılmıştı. Bu ayaklanma sonucunda Emevilerin yerine Abbasi devleti kuruldu ve Emevi dönemindeki tüm yanlış uygulamalar son buldu. Abbasi devleti kurulduktan sonra çok kısa süre içinde de Dünya Tarihinin Dönüm Noktası olacak bir savaş başlayacaktı… Talas Savaşı ! Müslümanların iç karışıklıklarını fırsat bilen Çinliler Abbasi Devleti ile sınır bölgesi olan Fergana şehrini ele geçirmişti. Amaçları sadece orayı almak değil kendi dinlerini de orta asyaya yaymaktı. İlk adımları atan Çinlilere izin vermemek için Abbasiler Talas nehrinin kıyısında Çinlilerle karşı karşıya geldi. Ama ortada savaşın seyrini değiştirecek önemli bir durum vardı. Araplar daha önce Çin milletiyle hiç karşılaşmamıştı. Hatta Araplar bu savaşta sadece Çinlilerle değil Türklerle de savaşacaktı. Evet! O zamanlar Türk tarihinin en karanlık dönemlerinden birinde yaşayan Karluk türkleri, paralı askerlik yapıyor ve düzenli bir ekonomileri olmadığı için geçimlerini bu şekilde sağlıyorlardı. Çinli komutan Gao bunu bildiği için Karluk Türklerinin lideri ile anlaşıp Arapların karşısına onlarla birlikte çıktı. Yani Talas savaşı 3 milletin de katıldığı bir savaş olacaktı. Çok çetin ve zorlu geçen savaşın İlk günleri Çin ordusu beklenmedik şekilde Araplara karşı üstünlük sağlıyordu. Çünkü O Zamanın ileri teknoloji savaş aletleri Çinlileri bir adım öne geçirmişti. 5 gün süren savaşın son günü Çinliler Arapları yenmek üzereyken, savaşın dönüm noktası olan bir olay yaşandı! Abbasi komutanı Ziyad ile Karluk Türklerinin lideri 4. günün gecesinde bir araya gelmişti. Çünkü Çinliler tarafından Türk ırkının ortadan kaldırılmak istendiğini bilen Karluk Türk lideri Çinlilerin galip gelmesini istemiyordu. Mesele artık para veya geçinmek değildi! Yıllarca gördükleri zulümlerden dolayı Çinlilere bir ders vermek istiyordu. Ama bir yandan Emevilerden gördükleri zulümleri de unutamıyorlardı. Abbasi komutanı Ziyad Geçmişte yaşananların tekrarlanmayacağını söyleyerek yeni kurulan Abbasi Devleti ile Türklerin müttefik olmalarını istedi. Türk komutan, Ziyad’ın bu samimiyetine inandı ve Gao’ya karşı birlikte savaşma kararı aldı. Ve savaşın son günü Karluk Türk’leri, savaşın seyrini değiştiren taraf oldu; Araplar düşman ordusunun merkezine doğru saldırırken, At üstünde savaşan süvari Türkler bir anda Çinlilerin sağından ve solundan saldırmaya başladı. Ne olduğunu anlayamayan ve ne yapacağını şaşıran Çinli komutan Gao, ordusunun yenilmesine engel olamadı ve savaşı Çin ordusu arkasında büyük bir zayiat ve birçok esir bırakarak kaybetti. (751) Talas savaşı dünya tarihinin dönüm noktası olmuştu!… Bunun sebebi; Eğer savaş Çin’in galibiyeti ile sonuçlansaydı Orta Asya’nın Çinlileşmesi kaçınılmaz olacaktı. Üstelik siyasî bakımdan bölünmüş olan Türk Dünyasında Çin’in karşısına çıkabilecek bir kuvvet de bulunmuyordu. Bundan dolayı Talas savaşının Arapların galibiyetiyle sonuçlanması, hem İslâm hem de Türk tarihi bakımından çok önemli gelişmelere yol açmıştı: Her şeyden önce bu savaş, Orta Asya’daki İslâm’laşmanın yolunu açtı. Ayrıca dünya tarihinin seyrini değiştirecek bir diğer olay daha yaşanmıştı: Çin’in tüm Dünyadan gizlediği bir icat, Müslümanların eline geçmişti. Belki de günümüzde önemsemediğimiz ama her gün gözümüzün önünde olan bir icaddan bahsediyoruz. Kâğıt ! Evet kağıdın Müslümanların ve Türklerin eline geçmesiyle birlikte tarihe damgasını vuran önemli adımlar atılmıştı. Ayrıca bu galibiyetle birlikte barut ve pusula da müslümanların eline geçmişti. Bu vesileyle Abbasiler altın çağa geçişin ilk adımlarını attı. O zamana kadar Türk ve Araplar arasında yaşanan sürtüşmeler bu savaşla birlikte yerini dostluğa ve yardımlaşmaya bıraktı ve Türklerin İslamiyet’e Geçişi ufak ufak başlamış oldu. Türk’lerle Araplar birbiriyle mücadele eden iki millet olmaktan hızla uzaklaştılar ve ticaret yolları açıldı. Bununla da kalmadı; Abbasî Halifesi Mansur, Türklerin özel görevlerde yer almasını istedi. Bağdat’ta Halife’nin muhafızlığını yapan Türkler muhtemelen İslam’a giren Türklerin de öncüsü oldular. Bunlar o kadar etkili savaşçılardı ki, zamanla İslam sınır boylarına, Malatya, Adana gibi garnizonlara yerleştiler. Türkler o dönemde kendilerini tamamen İslâm’a adamıştı. Hatta Bizans’a karşı yapılan seferlerde bizzat yer aldılar. Abbasî devleti İslam’ın tebliğ metodunu o kadar başarılı uyguladı ki askerî alanda gösterilen başarının aynısı İslam’ı yayma konusunda da gösterildi. Türk şehirlerinden halkı Müslüman olan ilk şehir Taşkent oldu.

Müslüman Olan İlk Türk Devleti:

Müslüman olan ilk büyük devlet ise Karahan’lı Devleti oldu. 10. yüzyılın başlarında ise ilk defa bir Türk topluluğu Müslüman olmuştu. İlerleyen zamanlarda bu topluluğu Oğuzlardan bir kitle takip etti. Başlarında Selçuk adında bir Bey vardı. Kurulacak olan Büyük bir imparatorluğun ilk adımlarını atmıştı! Evet, Büyük Selçuklu Devleti.. Böylelikle Selçuklu devleti ile beraber Diğer Oğuzlar arasında da İslâmiyet 11. yüzyılın başından itibaren hâkim bir din haline geldi. Türk milletinin fıtratında mevcut olan yiğitlik hasleti, Mekke ve Medine’den kopup yurtlarına kadar ulaşan İslam’ın mukaddes gayesi ile birleşince, Türkler tarihteki haklı yerine ve mevkiine oturdu. Sonrası Malum… Kılıç Arslanlar, Alparslan’lar, Süleyman Şahlar, Osman Gaziler, Fatihler, Kanuniler sadece birer Türk Hakanı olmakla kalmadılar, İslâmın sesini en uzak diyarlara kadar taşıdılar. Allah’ın izni, onların da vesilesiyle İslamiyet tüm cihana yayılma imkânı buldu.Yunus Emre’ler, Ahmed Yeseviler, Mevlana’lar ve daha niceleri. Bunun gibi büyük etki bırakan tasavvuf ehilleri de Orta Asya’nın İslam’a olan bağlılığını kat be kat artırdı. İslâmiyet’in ilahî ve evrensel bir din olması, İslâm’ın özü itibarıyla zorlamaya izin vermemesi, kaldırdığı eski sistemin yerine daha iyisini sunması ve İslâmi değerlerin insan fıtratına uygun olması Türklerin İslamiyeti benimsemesinde ve İslamiyeti yaymasında etkili olan diğer önemli unsurlar olmuştu. Türkler, her daim İslam coğrafyasının ve dini müesseselerin hadimi oldular. Canlarını ve mallarını bu uğurda harcamaktan hiçbir zaman geri durmadılar. Onlar nasıl ki İslami değerlerden hiçbir şekilde ödün vermediler ve Peygamber Efendimizin (sav) yolundan giderek kendilerine rehber alıp bu seviyelere kadar geldiler. Bizlere müslüman olarak düşen de atalarımızı örnek almaktır. Şahsi arzu ve isteklerinden sıyrılıp ulvi bir gaye için yaşayarak verdikleri mücadeleleri örnek almak! Zamanın türlü bahanelerinin arkasına saklanmadan Allah’ın razı olacağı şekilde gelecek nesillere örnek olarak yaşamak! Eğer bunu yapmazsak Geçmiş nesillerin kınadığı, gelecek nesillerin de bizden utandığı bir nesil haline geliriz. Eğer Türk denilince akla hâlâ “Müslüman” kimliği geliyorsa, hâlâ geç değil demektir.

Bazı Merak Edilen Sorular:

Hz Musa a Firavun! Yeni Keşifler Kur’an’ı İspatladı!

Esrarengiz Olay! Mağarada 300 Yıl Uyutulan Gençler!

Helak Edilen 5 Kavim

Şeytanın Asla Bilmeni İstemeyeceği 5 Bilgi

Türklerin İslamiyet’e Geçişi Nasıl Oldu?

YER ÇEKİMİNİ İLK KİM KEŞFETTİ?