İslami literatürde “istimna” olarak geçen halk arasında mastürbasyon olarak bildiğimiz bu kavram, cinsel yönden kişinin kendi kendini tatmin etmesi demektir. Bu tatmin ediş çoğu zaman pornografik görüntüler izleyerek veya hayal ederek yapılır. Hem bedenimize hem ruhumuza birçok zararı olan bu durumun sebepleri nelerdir, İslamiyet’in bu konu hakkındaki görüşü nedir ve bunu nasıl bırakabiliriz; sorularının cevabını hep birlikte inceleyelim. 

Kaynaktan kaynağa değişse de kadınların ortalama %50’sinin, erkeklerin ise % 75’inin yaptığı düşünülen mastürbasyon özellikle ergenlik döneminde artan şehvet duygusunun reklamlarla, dizi ve filmlerle, şarkılarla hatta kitaplarla kontrol edilmez bir hâle getirilmesinin ürünüdür. Çevre tarafından sürekli açık saçık görüntülere, cinselliği çağrıştıracak sözlere ve eylemlere maruz kalan bireyler çoğu zaman gece yalnız kaldıklarında, gün içerisinde hafızalarına kaydedilen bu görüntü ve sözlerin zihinlerine üşüşmesi ve şeytanın da vesveseleriyle artan şehevi duygularını bastırmak için haram olan bu yolu seçiyorlar ve iş bazen zinaya kadar gidebiliyor. Demek ki tesettürsüzlük, harama bakmak, karşı cinsle konuşurken söylediklerine ve ses tonuna dikkat etmemek, toplum içinde birçok yerde kadın erkek karışık bulunmak bu pis günahların artmasının en önemli sebeplerindendir.

Nitekim günümüzde haramlara girmek çok kolay hatta farkında bile olmadan haramlara bulaşabiliyoruz. Bu yüzden kişideki en ufak bir imani zafiyet, faydalı aktiviteler ile meşgul olmamak, iyi bir nefis terbiyesi yapmamak, cahillik, gaflet, kendisini kötü yola sevk eden arkadaşlar edinmek, özellikle ergenlik döneminde artan hormonların etkisiyle kişinin artan enerjisini doğru kanalize etmemesi ve ilimle, kendini geliştirmekle meşgul olması gereken bu dönemi boş işlerle ve toplumdan soyutlanarak, odasına kapanarak geçirmesi kişiyi nefsinin isteklerine odaklanıp mastürbasyon yapan biri hâline getirebiliyor. İmam Şâfi’nin de dediği gibi “Hak ile uğraşmazsan, bâtıl seni işgal eder.”

Kendi yaşantımıza ve çevremize baktığımızda da bu sorunun genellikle boş vakti çok olan, faydalı işlerle uğraşmayan, ibadetlerini gereği gibi yapmayan insanlarda daha fazla olduğunu görürüz.  Demek kişi faydalı bir ameli, bir gayesi olmadığında kendisi ile meşguliyeti artıyor, nefsinin ve şeytanın tuzaklarına düşüyor. Bununla birlikte mastürbasyon bağımlısı insanların ne kadar yoğun olsalar da bir fırsat bulup bu işi yaptıklarını da biliyoruz.

Bu işi yapmaya başladıktan sonra zamanla bunun kendisine iyi geldiğini, rahatlattığı ve yapmazsa diğer işlerini yapamayacağını düşünmeye başlıyor. Kendini buna mecbur hissediyor. Bunlar tamamen vesvesedir. Şeytan bu günahtan kurtulmanızı istemiyor ve saçma sapan bahaneler bulduruyor. “Yapmazsam hastalanırım, rahatlamak için başka çarem yok, ben artık düzelemem, bağımlı oldum, bu işten vazgeçemiyorum, evlenme imkânım yok, zinaya düşmemek için yapıyorum…” gibi birçok bahane sayılabilir. Bunlar mastürbasyonun bağımlılık hâline gelmesine ve kişinin vaktini dolayısıyla ömrünü israf etmesine yol açar.

Yanlış anlaşılmasın buradaki sorun cinsel ihtiyacınızın olması ve bunu tatmin etmek istemeniz değil, şeytanın ve nefsimizin habbeyi kubbe yaparak cinsel ihtiyaç kavramını hayatınızın en temel meselesi hâline getirmesi ve bunu gidermek için Allah’ın koyduğu sınırları aşmasıdır. Yoksa cinsellik de yemek, içmek, uyumak gibi bir ihtiyaçtır ve helal dairede karşılanmalıdır. Yani en güzeli, eğer imkânınız varsa ve kendinizi maddi ve manevi olarak hazır hissediyorsanız uygun birini bulup evlenmektir. 

Peki mastürbasyonun zararları nelerdir?

Mastürbasyon yapmaya yeni başlamış bireyler genellikle gündelik yaşamlarında bir sorun hissetmezler. Fakat kişi mastürbasyon yaparken vücudu mutluluk hormonları olarak da bilinen dopamin, seratonin ve rahatlamayı sağlayan bir hormon olan endorfin üretir. Bu hormonlar mutluluk, huzur ve gevşeme hissine sebep olduğu için kişiyi kısa bir süre iyi hissettirir. Endorfin ve dopamin reseptörlerine olan etkisi ile zamanla mastürbasyona bağımlı biri olur. Salgılanan yüksek dozda dopamin hormonu anlık hazza sebebiyet verir. Beyin ne zaman dopamine ihtiyaç duysa hafızaya bakar ve en çok hangi aktivite dopamin salgılatıyorsa onu yapmak ister. Aslında su içmek, çikolata yemek, spor yapmak da bu nörotransmitteri salgılatırken beyin yüksek doza alıştığı için bunlardan zevk almaz. Beyinde dopamin oranı arttıkça seratonin oranı azalır ve doyumsuzluk başlar. Somutlaştıracak olursak; günde 250 lira harcayan bir adama 10 lira verip “Bugün bunu harcayacaksın.” demek onu şoka uğratacaktır. Çünkü o hep daha fazlasını istiyorken bunu azaltmak beklenmedik bir durumdur. İşte aynen öyle de beyin dopamin salgılatma oranı yüksek aktiviteler yapmak istediğinden siz ona 10 lira verirseniz nazlı bir çocuk gibi ağlayarak istediği hazzı ona vermenizi ister. Hatta “Sadece izleyeceğim.” gibi cümlelerle sizi kandırır. Günde 3 tane sigara içen insanın bir zaman sonra 3 paket sigara içmesi de buna örnektir. Nefis hep daha fazlasını ister. Mastürbasyon yapmadan duramaz hâle gelir. Ancak sonrasında kişi bu yaptığından dolayı bir rahatsızlık hisseder, bu davranışının yanlış olduğunu kalben anlar, vicdan azabı çeker ve ruhu güçsüzleşir. Bir süre sonra kişi mutsuz, sinirli, psikolojik açıdan da zayıf biri hâline dönüşebilir. Allah ile iletişimi zayıflar, haram olan bir iş yaptığı için letaiflerini öldürebilir ve bu da kabz hâli yaşamasına sebep olur. Fizyolojik olarak kalça ve bacaklarında dermansızlık, sivilcelerde artış, saç dökülmesi, ergenlik döneminde boy uzamasında azalma, kasıklarda ağrı gibi birçok sorun ile karşılaşır. Bunlara ek olarak tembellik, uzun/kısa süreli depresyon, kısırlık ve erken boşalma ihtimallerinin artması bunun sonucunda evlilikte sorunlar, ileriki seviyelerde bipolar bozukluk, şizofreni, sosyal izolasyon ve içe kapanıklık başta olmak üzere birçok psikolojik sorun yaşaması da maalesef bu olayın getirisidir. Bunlara ek olarak mastürbasyon yaptıktan sonra vücuttan çıkan sıvının içerisinde vücudumuz için hayati öneme sahip birçok vitamin ve mineral dışarı atılır. Dışarı atılan bazı maddeler şunlardır: C vitamini, magnezyum, kalsiyum, potasyum, fosfor, sodyum, çinko, B12, kaltik asit vs. Tüm kaybettiğimiz bu vitaminleri ve mineralleri tekrar vücudumuza almak da kolay değildir. 

Görüldüğü üzere birkaç dakika mutluluk veren bir fiil bize ömrümüzün geri kalanını cehenneme çevirebiliyor. Tabiri caizse bir üzüm yediriyor fakat karşılığında on tokat vuruyor. Sadece bununla da kalmıyor ve maalesef belki de sonsuz hayatımızı kaybetmeye sebep oluyor!

İslamiyet bu konu hakkında ne diyor?

Dinimizde kişinin cinsel yönden kendi kendini tatmin etmesi açıkça yasaklanmıştır. Bazı istisnai durumlarda ehli sünnet âlimlerimizin açıklamaları olsa da pornografik görüntüler izleyip mastürbasyon yapmaya hiçbir cevaz yoktur, kesinlikle haramdır. Nitekim ayette de Rabbimiz “Zinaya yaklaşmayın!” (1) buyurarak bu çirkin işin yapılmasını yasaklamıştır. Burada bir nokta üzerine dikkat çekelim:

Rabbimiz “Yaklaşmayın!” buyuruyor. Yapma değil, yaklaşma. Bu demektir ki bizim zinaya giden tüm yolları tıkamamız gerekiyor ki Rabbimizin emrini yerine getirelim. İslam’da bu önünü kesmeye, tıkamaya, engel olmaya “sedd-i zerayi” denir. Yani haram olan bir şeyi yapmamak için haram şeye götürecek işleri de yapmamak demektir. Konumuz bağlamında düşünürsek zina yapmamak için hatta zinaya yaklaşmamak için zinaya giden bütün yolları kesmemiz gerekiyor. İşte bu yüzden dinimizde kadın/erkek ilişkileri belli ölçüler getirilmiştir, namahrem ile aynı mekanda yalnız kalmak yasaklanmıştır, cinsel dürtülerimizi tetikleyen pornografik şarkı, dizi ve  filmler yasaklanmıştır, kadının açılması, erkeğin bakması yasaklanmıştır. Çünkü bizi bizden iyi bilen Rabbimiz bu yollara girdikten sonra kendimizi frenleyemeyip harama gireceğimizi çok iyi biliyor. Bu yüzden bizi yasaklarıyla yine bizim nefsimizin azgınlığından koruyor.

Ayrıca Rabbimiz bize namahreme bakmamayı emrederek yine zinaya giden yolları kapatıyor. Mastürbasyon yapan kişiler de ilk başta çevrelerindeki insanlara bakarak bu duruma giriş yapıyorlar. Harama nazar ettikçe şehvetleri artıyor. Direkt zina yapmaya fırsat bulamadığında da kendi kendini tatmin etmeye çalışıyor fakat ne yazık ki bunu yaparken de pornografik görüntüler izliyor ve hayal kuruyor. Başta da dediğimiz gibi bu durum sürekli artarak ilerlediği için hep daha fazlası istenir. Sonucunda da hayal kurmak, mastürbasyon yapmak da kişiyi tatmin etmez ve zina yapar. Hatta sapıklık boyutuna ulaştığında bu insanlar evlendiğinde dahi bu sorundan kurtulamaz ve mutsuz bir evlilik hayatı olur. Söylemeye dilimiz varmasa da kişi bu durumu ilerlettiğinde ve vazgeçmediğinde olay ensest ilişki denilen mahremlerine ilgi duyma, çocuklara ilgi duyma (pedofili) ve hayvanlara ilgi duyma (sodomi)’ya kadar gidebilir ve bu durum kişiyi esfel-i safilîne düşüren, tüyler ürperten bir durumdur.

Mastürbasyondan nasıl kurtulabilirim?

Tabii ki bundan kurtuluş çaresi var. Bu sorundan kurtulmanın ilk adımı kesin bir şekilde bırakmaya niyet etmektir. Önce kişi kafasında bu durumun insan gibi yeryüzüne halife olarak gönderilen birine yakışmadığını fark etmeli ve kafasında bitirmelidir. Bundan sonra atılacak en güzel adım şerr-i deftir. Yani kendisini bu harama götüren tüm materyalleri ortadan kaldırmalıdır. Gerekirse bilgisayarına filtre taktırmalı, bilgisayarının yüzünü herkesin görebileceği bir şekilde ayarlamalıdır. Bundan sonra kendini asla boş bırakmamalıdır mutlaka kendisine yapabileceği faydalı bir aktivite bulmalıdır. Yemesine içmesine dikkat etmeli, çok fazla yağlı ve baharatlı yememelidir. Cinsel istek duyduğu sırada genital bölgesini veya tüm vücudunu soğuk suyla yıkamalıdır. Ayrıca Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) cinsel isteği çok fazla olanlara durumları varsa evlenmelerini yoksa oruç tutmalarını tavsiye etmiştir. Tüm bunların yanında hayati öneme sahip madde ise, harama bakmamaktır. Hem unutulmamalıdır ki: “Haram nazar nisyan verir.” (2). Ek olarak da bir şahs-ı manevi oluşturmak çok önemlidir. Yani kişinin sürekli Allah’ın adının anıldığı, kendisini Allah’a yaklaştıran ortamlar içerisine girmesi de böyle ezik bir harekete karşı isteğini kıracaktır. Hem Rabbimizin anlatıldığı mekanlara gitmek, Risale-i Nur gibi Rabbimizi bize tanıttıran kitapları okumak imanımızı arttıracağı için bizi harama meyletmeye karşı da ketleyecektir Allah’ın izniyle. (Risale-i Nur okuma konusunda sana yardımcı olabileceğimiz bir programımız var, hemen instagram üzerinden @kopgit sayfamıza mesaj atabilirsin.

Son olarak böyle bir sıkıntısı olan kardeşime “Her insan hata işler ama hata işleyenlerin en hayırlısı çok tövbe edendir.” (3) hadisini hatırlatmak istiyorum. Hepimiz günahkârız kardeşim, hepimizin farklı farklı yerlerde ayağı kayıyor. Ama Rabbimiz bize karşı sonsuz merhametli bunu unutma olur mu? İnsafla düşünürsek bizden çok şey istemiyor aslında. Sonsuza kadar değil sadece belli bir süreye kadar nefsimize engel olmamızı istiyor ki bunun yanında da sınırsız tövbe hakkımız var. Senden ricam, ümitsizliğe kapılmadan hep daha iyi olmaya çalışman. Merak etme O (c.c) kullarına karşı çok şefkatli çok merhametlidir.

Belki gönlüne şifa olur diye bunları da bırakıyorum:

Hadis-i kudside Rabbimiz:

“Ey benim için, benim rızam için şehvetini terk eden genç! Sen benim yanımda, bazı meleklerim gibisin.” ( Ebû Nuaym, Hilyetu’l-Evliya, V, 237) buyuruyor.

“Bir kadının özelliği bir Müslümanın gözüne çarpar da ondan gözünü çevirirse, Cenab-ı Hak o Müslüman’a lezzetini kalbinde duyacağı bir ibadet bahşeder.” (4)

“Ey nefislerinde aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar çünkü  O çok bağışlayan çok esirgeyendir.” (5)

Ahirette Peygamberimiz’in (sallallahu aleyhi vesellem) yüzüne bakacak yüzümüzün olması dileğiyle…

Kaynakça

  1. Kur’an-ı Kerim, İsrâ Sûresi, 32. Ayet
  2. İmam Şafi
  3. Tirmizi, Kıyame, 49
  4. Müsnad, 51/264
  5. Kur’an-ı Kerim, Zümer Sûresi, 53. Ayet